Yumurtalık varisi ve Pelvik Konjesyon Sendromu: Girişimsel Radyoloji ile Tedavi Yöntemleri

Yumurtalık varisi ve Pelvik Konjesyon Sendromu: Girişimsel Radyoloji ile Tedavi Yöntemleri

Giriş

Yumurtalık varisleri, rahim ve yumurtalık çevresindeki toplardamarların anormal şekilde genişlemesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Bu genişleme genellikle varisli toplardamarlara benzer şekilde, rahim bölgesinde görülür, ancak dışarıdan gözle görülmeyebilir. Yumurtalık varisleri genellikle çok doğum yapmış kadınlarda görülür ve genellikle renkli Doppler ultrasonografi ya da bilgisayarlı tomografi ile teşhis edilir.

Bu varisler bazı bireylerde herhangi bir belirtiye neden olmazken, bazılarında karın alt bölgesinde ağrı, yanma ve dolgunluk hissi gibi rahatsız edici semptomlara yol açabilir. Bu belirtiler, yumurtalık varislerinin pelvik konjesyon sendromuna (PCS) yol açabileceğini gösterir.

Yumurtalık Varisi Nedir?

Yumurtalık varisleri, rahim çevresindeki toplardamarların genişlemesiyle karakterize edilen bir durumdur. Varis, genişlemiş ve fonksiyonunu kaybetmiş toplardamarlardır. Bacaklarda görülen varisler gibi, yumurtalık varisleri de rahim  bölgesindeki damarların genişlemesiyle ortaya çıkar, ancak bu genişleme genellikle dışarıdan gözlemlenemez.


Belirtiler

Yumurtalık varislerinin oluşturabileceği başlıca belirtiler şunlardır:

  • Karın Altında Ağrı: En yaygın belirti olup, genellikle haftalar ya da aylar sürebilen kronik bir ağrı olarak kendini gösterir. Ağrı genellikle adet öncesinde, uzun süre ayakta kalındığında veya yorgunluk sonucu artar. Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında da ağrı olabilir.
  • Karın Altında Dolgunluk ve Ağırlık Hissi: Bu his, karın alt kısmında genellikle rahatsızlık verici olabilir.
  • Genital Bölgede veya Kalçada Varisler: Apış arası veya diz üstü bölgelerde görülebilir.
  • Anormal Adet Kanaması ve Ağrılı Regl: Adet dönemlerinde anormal kanama ve ağrı görülebilir.
  • Karın Altı Bölgesine Dokunulduğunda Ağrı: Yumurtalık varisleriyle ilişkili olarak, karın altına dokunulduğunda ağrı hissedilebilir.

Pelvik Konjesyon Sendromu (PCS) Nedir?

Pelvik konjesyon sendromu, yumurtalık toplardamarlarındaki kapakçık yetersizliği nedeniyle rahim çevresindeki toplardamarlarda genişleme ve varis oluşumu ile karakterize edilen bir durumdur. Bu sendrom, genellikle 20-45 yaş arası, birden fazla doğum yapmış kadınlarda görülür.


Semptomlar:

  • Karın Ağrısı: Genellikle kronik, keskin olmayan ve adet döngüsüne bağlı olarak değişen bir ağrı.
  • Yanma ve Dolgunluk Hissi: Karın alt kısmında.
  • Cinsel İlişki Sırasında Ağrı: Pelvik konjesyon sendromu cinsel ilişki sırasında rahatsızlığa yol açabilir.

Tanı Yöntemleri

Pelvik konjesyon sendromunun tanısı zordur, ancak belirli yöntemlerle konulabilir:

  • Fiziksel Muayene: Karın altındaki ağrı ve diğer belirtiler değerlendirilir.
  • Renkli Doppler Ultrasonografi (RDUS): Yumurtalık toplardamarlarında kan akışını ve varisleri değerlendirmek için kullanılır.
  • Pelvik Venografi: Rahim çevresindeki toplardamarların detaylı görüntülenmesini sağlar.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) veya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Venlerin durumu hakkında ek bilgi sağlar.

Pelvik Konjesyon Sendromu Tedavi Yöntemleri

Pelvik konjesyon sendromunun tedavisinde birkaç yöntem kullanılabilir:

  1. İlaç Tedavisi: Semptomları yönetmek için ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar ve diğer destekleyici tedavi yöntemleri kullanılabilir. Ancak ilaç tedavisi genellikle semptomları geçici olarak hafifletir.
  2. Anjiyo ile Embolizasyon: Rahim varislerinin tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. Minimal invaziv bir işlem olup, pelvik konjesyon sendromunda tercih edilen bir tedavi seçeneğidir.

Anjiyo ile Embolizasyon

İşlem Süreci:

  • Hazırlık ve Anestezi: İşlem genellikle lokal anestezi altında yapılır. Hastaya rahatlatıcı ve ağrı kesici ilaçlar verilir.
  • Kateter Yerleştirme: İşlem kasık bölgesinden veya bazen sağ boyun toplardamarından yapılır. İnce bir kılıf yardımıyla yumurtalık toplardamarına kateter yerleştirilir.
  • Görüntüleme ve Tıkanma: Kateter aracılığıyla özel bir kontrast madde enjekte edilerek varisli damarlar görüntülenir. Daha sonra, varisli damarların içine embolizan maddeler (coil, glue, onyx veya köpük) enjekte edilir.
  • İzleme ve Taburcu: İşlem yaklaşık 45-60 dakika sürer ve işlemden sonra hastalar genellikle 2-3 saat gözlem altında tutulur. İşlem sonrası çoğu hasta bir gün içinde normal yaşantısına dönebilir.

Avantajları:

  • Minimal İnvaziv: Ameliyat gerektirmeyen, küçük kesiler yapılmadan gerçekleştirilen bir işlemdir.
  • Düşük Risk: Enfeksiyon, yara iyileşme sorunları ve diğer komplikasyon riskleri düşüktür.
  • Hızlı İyileşme: İşlem sonrası hastalar genellikle hızlı bir şekilde iyileşir ve normal yaşantısına dönebilirler.

Sonuç

Yumurtalık varisleri ve pelvik konjesyon sendromu, kadınlarda pelvik bölgede görülen toplardamar genişlemeleri ve bu durumun yol açtığı rahatsızlıklar olarak tanımlanabilir. Bu durumların tanısı ve tedavisi, genellikle minimal invaziv yöntemlerle yapılır ve embolizasyon, bu tedavi yöntemleri arasında en etkili seçeneklerden biridir. Pelvik konjesyon sendromu olan hastalar, semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için uygun tedavi yöntemlerini değerlendirmek üzere bir girişimsel radyoloji uzmanı ve kadın doğum uzmanına başvurmalıdır.

Bu bilgiler, uzman doktor İbadat Hasanov tarafından doğrulanmış tıbbi bilgilerle desteklenmiş olup, bireyleri bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Her durumda, tedavi planı size özel olarak belirlenir ve bu karar, doktorlarınız tarafından titizlikle değerlendirilir.

Yumurtalık varisi ve Pelvik Konjesyon Sendromu: Girişimsel Radyoloji ile Tedavi Yöntemleri